Salgın dünya'da egemenliğini sürdürürken bugün karşımıza bir çok gerçek ile yüzleşmemize neden olduğu kanısındayım.Cumhuriyetten bugüne genel bir gözlemimi paylaşacağım. 2.yy vurgusunu yazıda çok değineceğimden şimdiden affınıza sığınıyorum.
Transitoloji bilim dalı üzerinde çok durmak gerektiğini belirterek 2.yy'la girerken,Oteriter rejim sonrasında gelen Cumhuriyet ve ilkelerinden uzaklaştığımız gerçeği ile birlikte cumhuriyet'in 2.yy da her gecen gün artan oteriter rejimle karşı karşıyayız.Bazı gerçekleri görmemizin zamanı geldi ve geçti.Atın üsküdar'ı geçtiği gibi. ( 2.yy'la girerken o at tekrardan geçerse oteriterleşen rejim, daha fazla oteriteleşeceğini aklınızın bir köşesinde kalmasını isterim)
Cumhuriyet ilk yıllarını anlatmayacağım çünkü 27 yılda üretilen 1950'den sonra 2021'e kadar üretmeden 27 yılda hazıra konduklarımızı tüketmemize rağmen bitiremedik.1950'den sonra liberal ekonomik politikalar ile birlikte dışa bağlı halka ait olan savaş muharebelerinde canı pahasına bedel ödediğimiz emperyalist güçleri kovarak kazandığımız toprakları özelleştirme adı altında üretime dayalı topraksız köylüye emanet ettiğimiz başta fabrikalar olmak üzere neo liberal politikalar , özelliştirme ile pragmatist ,toplum çıkarlarından uzak politikalar nedeniyle şahsi ve kabile devletine dönüşen bir yönetim anlayaşının karşılığı ,saltanatın yıkılmadığını bir kanıtı olarak karşımıza çıkar. Transitoji bilim dalı önemi de burada aklımızın bir köşesinde kalsın derim.
İkinci yüz yıla girerken özetle.
Salgın döneminde üretemeyen bir toplumun sonu halkına iban gönderecek kadar ekonomik problemle karşılaşacağını bir kez daha pratikte gördük.Üretemeyen dışa bağımlı bir ülke oteriterleşir şahsım devletine dönüşür demokrasiden söz edilemez.İkinci yüz yıla girerken Cumhuriyetin ilk 27 yılına dönüşün hızlı bir geçişini yapmamızın gerektiğini üretime dayalı , neo liberal politikalardan uzak köhnemiş söylemleri bir kenara bırakıp,dünya'da salgın ile birlikte daha fazla arttığını gözlemlediğim şövenist devinimleri bırakıp yönünü üretime çeviren 1950'den sonra kaybedilen 71 yılı 2.yy da onuncu yıl marşımız da bahsettiği gibi '' ...
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan,
On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan;
Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan;
Demir ağlarla örer gibi ,anayurdun dört bir yanında üreterek,ulu önder M.Kemal Atatürk'ün 'Açtığın yolda gösterdiği hedefe durmadan yürümeliyiz'...
Oteriter - totaliter fikirden uzaklaşıp,bilim ve akıl ışığında komplo teorisinden uzak yaratılan ayrıcalıklı yurttaş , fikrini bir kenara bırakıp manipilasyonlarla denejere edilen halktan öte ütopyamızda 'eşitlik ,adalet ,üretim ,hukuk gibi toplumcu ( kamucu ) '... yaşamın hepimizin insanca yaşamak adına olmazsa olmazımız olmalıdır.*
Sevgilerle ...
Erkan Ceylan
תגובות