top of page
Ara

🕊️Hüseyince Yaşamak

ree

✍️ Erkan Ceylan


Bir çöl düşünün...

Göz alabildiğine kum,

Gökyüzü suskun, yeryüzü ağlamaklı...

Tarihler 680’i gösteriyor. Yer: Kerbela.

O gün bir hakikat kanla yazıldı insanlığın kalbine.

Ve o hakikatin adı: Hüseyin.


Hz. Hüseyin; sadece bir isim değil, bir duruş, bir feryat, bir başkaldırıdır.

Mazlumların adıdır Hüseyin.

Zalime "hayır" diyebilme cesaretidir.

Kerbela, sadece bir trajedi değil, insanlığın vicdanıdır.


Bir baba düşünün

Eşi, kardeşi, çocuklarıyla birlikte ölüme yürüyor.

Bile bile, isteye isteye…

Çünkü adaletin nefes alamadığı bir dünyada yaşamak, ölmekten de ağırdır.

İşte o yüzden Hüseyin yürüdü Kerbela’ya.

Ve biz bugün hâlâ onun yasını tutuyorsak,

Bu, sadece bir ağıt değil, bir direnişin devamıdır.


Yezid’in saraylarında lüks ve ihtişam vardı belki,

Ama Hüseyin’in çadırında hakikat vardı.

Yezid’in orduları çoktu,

Ama Hüseyin’in yüreği dünyaya bedeldi.


Çünkü Hüseyin bir seçimdi…

Eğilmeden, boyun eğmeden yaşamanın simgesiydi.

Korkmadan yürümekti zulmün üstüne.

Ve belki de en çok;

Ben zalime biat etmem!” diyebilmekti.


Aradan 1344 yıl geçti.

Ama Kerbela hâlâ yanı başımızda.

Bir yerde bir kadın öldürülüyorsa,

Bir çocuk açlıktan uyuyamıyorsa,

Bir ağaç baltayla yere seriliyorsa,

Bir halk eziliyorsa…

Orası Kerbela’dır.


Bugün başka yüzlerde, başka isimlerde

Yezidler yaşıyor.

Ve hâlâ Hüseyin gibi yüreklilere ihtiyaç var.


Muharrem geldiğinde

Sadece oruç tutmayız biz Aleviler…

Yüreğimizi tutarız,

Dilimizi, elimizi, nefsimizi…

Haksızlığa karşı mazlumla bir oluruz.

Çünkü biz biliriz:

Yas tutmak yetmez. Hüseyin gibi yaşamaktır mesele.


Zaman değişti, kıyafetler, diller değişti.

Ama adaletin dili hiç değişmedi.

Zulüm hâlâ aynı, acı aynı.

Ve bizler hâlâ Hüseyin’in yanında olmayı seçiyoruz.


Şimdi bir soru kalıyor geriye:

Sen hangi taraftasın?

İyilik mi, kötülük mü?

Zalim mi, mazlum mu?

Saray mı, çadır mı?


Hüseyin olmak kolay değil.

Ama Hüseyin’den yana olmak bir insanlık borcudur.


Bugünün Yezitlerine karşı

Hüseyince durmak gerekir.

Kadınların, çocukların, doğanın, mazlum halkların sesine kulak vermek gerekir.

Zeynep gibi cesur, Hüseyin gibi direngen,

Ali gibi adil,

On iki İmamlar gibi temiz yaşamak gerekir.


Unutmayalım,

Kerbela bir yas değil sadece;

Bir çağrıdır.

Bir direniştir.

Bir yolculuktur hakikate.


Ve bizler o yolun yolcuları olarak,

Baş eğmeden,

Boyun eğmeden,

Birlikte yaşamak için,

Zalime karşı bir kez daha sesleniyoruz:


Hiçbir yer Kerbela olmasın artık!”

Ama unutmayın;

Hüseyince yaşanmadıkça

Her yer yeniden Kerbela olabilir...


Hz. Hüseyin’e ağlayıp Yezid gibi davrananlardan olmayacağız.

Zalimin zulmüne karşı günümüz yezidleri hınzır paşaları, canı korkusuna, menfaatine karşı Pir sultan abdal'ın mısayıbı gibi değil, Hüseyin olacağız Pir Sultan olacağız.

 
 
 

Yorumlar


Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • Facebook
  • Twitter
  • YouTube
  • Instagram

©2022, Erkan ceylan tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page