Bu ülkede sömürü, işgal, istila varsa ‘Ya İstiklal Ya Ölüm!’ diyenler de vardır, varlar, var olacaklar.
Bundan 107 yıl önce Çanakkale'de işgal , sömürü ve istila için gelen emperyalist güçlerin karşısında , "Tam Bağımsızlık" mücadelesi vermek adına canı pahasına "Ya İstiklal ya Ölüm " diyerek "Kuvâyi Milliye" ruhu ile "Türk , Kürt , Ermeni , Laz , Çerkez , Alevi , Sünni" demeden bir bütün vatan savunması ile sömürgeci güçlere can siper olan ,bu vatanı karış karış özgürleşmesini sağlayan halk vardı.
O günden bugüne bize düşen görev ise , canı pahasına bedel ödeyen atalarımızın emaneti bu topraklarda " Bağımsızlık ' ve "Cumhuriyet" değerlerine sahip çıkmak , korumaktır. Emperyalizmin yayılmacı fikirleri nedeniyle o günlerde nasıl ki " işgal , sömürü ve istila " fikrini taşıyan emperyalist güçler vardı ise bugün de aynı fikirleri taşıyan güçler Ortadoğu ve Avrupa'nın göbeği Ukrayna'da aynı düşünceleri taşımaktadır. Tarih bize gösteriyor ki yayılmacı fikir babaları olan emperyalist güçler , zamanı geldiğinde halklar arasında nifak tohumları ekerek sonrası da bir birine düşman halk yaratarak gerçek yüzünü göstereceğinin farkında olup , Emperyalist güçlerin oyununa gelmemeliyiz.
Şunu bilmeliyiz ki , kendi iktidarını korumak , iktidarları döneminde gaflet ve delâlet ve hattâ
hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.'' o zaman ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün gençliğe emanet ettiği Cumhuriyet'i korumak her yurttaşın görevi ve sorumluluğundadır.
Bu görev hakkı canı pahasına her karış toprağı kanla ıslatan şehit ve gazilerimizin emanettinden doğmaktadır.
Bugün fiilen bir işgal yok ama cumhuriyet devrimlerinden kalan bir fabrika bile kalmadığını ifade ederek , Yap - işlet - devret özelleştirme politikası nedeniyle ülkenin üst ve alt yapı kaynakları 5'li çeteye peşkeş çekilmiştir.Ülkemiz konumu nedeniyle dört mevsim görmemize rağmen tarımın yok edilmesi sebebiyle dışa bağımlı bir ülke haline getirildik. Canı pahasına bedel ödediğimiz topraklarımız parsel parsel özelleştirme adı altında satılıp , özelleştirilmiştir. Üretemeyen , savrulan , yönetemeyen bir iktidar ile karşı karşıyayız.Şahsım devleti kurulmuş , 84 milyonun kaderi tek bir kişinin elindedir. Artık kaçınılmaz olarak görüyoruz ki Fabrika ayarlarımıza en kısa zamanda geri dönmeliyiz.2023 iktidarında kutuplaşmanın uzağında halkın iktidarını kurup , Laik ve demokratik bir ülke olmak adına net bir şekilde tavır almalıyız.
Bize düşen görev ise 107 yıl önceki gibi aynı inanç ve kudreti kendimiz de hissetmek ,O gün bugündür diyerek Kuvâyi Milliye ruhu ile birliğimiz ve geleceğimiz için yurtsever devrimci gençler olarak ülkemizin her karış toprağına ve yaşanacak bir ülke yaratmak için daha çok çalışmamız gerektiğini bilincini taşımalıyız.
Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bizim bu topraklarda özgür yaşayabilmemiz için bu topraklar da mücadele vermiş ve bu uğurda şehit düşmüş her vatan evladını sevgi ve minnetle anıyorum .
Erkan CEYLAN
Comments